STARLAR, Yaşamak ve Yönetebilmek

“Eğer işletmeler paralarını insanları yönettiği kadar dikkatsizce yönetselerdi çoğu İFLAS ederdi”

” İşe alım, Eğitim, liderleri belirlemede ne kadar çaba sarf ederseniz edin düzgün bir yetenek yönetimi sistemine sahip değilseniz, işletmenizde büyük bir eksilik vardır ya da kötü bir sonuçla karşılaşmanız kaçınılmazdır.”

“Çoğu işletme muhasebesini çok profesyonel bir şekilde yönettiği halde kendi insanları için kıyaslanabilecek kadar bile Yetenek Yönetimine sahip değildir.”

Starların Ortak Özellikleri;

  • Şirket için değer yaratan, güçlü takım oyuncusudurlar, sürekli şirketi ve süreçleri iyileştirme gözlüğü ile olaylara bakarlar
  • Değişim ve gelişim süreklidir, Değişirler, Gelişler ve Geliştirirler
  • Cazibe Merkezidir, insanlar onlarla çalışmak isterler, yeni yetenekleri işletmelere ve sisteme çekerler
  • Farklı ortamlara çok hızlı adapte olur, her kültür ve çevresel ortamda başarılarını sürdürebilir
  • Her şirkette çalışmazlar, Seçme aşamasında oldukça özenli ve dikkatlidirler
  • Şirketlerin Büyük elçileri’dir. Çok iyi temsil ederler
  • Kolaylıkla güven kazanırlar ve sürdürürler…

 Image

Ne İsterler ? Ne Beklerler ?

  • Seçenek Beklerler
  • Doğru Yönlendirilmek İsterler
  • Ön yargılarından kurtulmuş yöneticilerle çalışmayı beklerler
  • Teknoloji ve gelişmeleri takip edebilmeleri önemlidir
  • Ortak İlgi alanları yaratabilecekleri ortamlar önemlidir
  • Asgari Bir konuda uzmanlaşmak isterler
  • Güvende olduklarını bilmek vazgeçilmezleridir
  • İletişimde açık ve net olmak anlaşılmaz terimlerden kaçınmak gerekir

Yetenekleri Kazanmak İçin;

  • Etkileyici İşe alım süreçleri
  • Rekabetçi ücret ve ek menfaatler
  • Gelişim Fırsatları ile işletmenin cazibe merkezi olması
  • Marka değeri
  • Lider Yönetici
  • Esnek Çalışma Modelleri

 Ve En Önemlisi Yetenekleri Elde Tutmak

  • Eğitim ve Kariyer Fırsatı
  • Kritik süreçlere Katkı
  • Etkin yetkinlik geliştirme programları (Yönetici Geliştirme Havuzları )
  • Performans ve Potansiyel Yönetimi
  • İş ve Özel yaşam dengesi
  • Şirket kültürüne uygun Entegre İnsan Kaynakları Yönetimi
  • Özgürlükçü, Yaratıcı ve Keyifli iş ortamları

 

Yaratıcı Özgeçm…

Yaratıcı Özgeçmiş Fikirleri

“Başvuru yapılacak şirketin ürettiği ürünün boş bir ambalaj kutusunu alıyorsunuz (cep telefonu kutusu, TV kutusu her ne ise). Bu kutunun içine koyacağınız ince bir Kullanma Kılavuzu hazırlayın. Adı da; “Sizle Beraber Çalışma Kılavuzu.” İçinde sizden en fazla verim almak için önerileriniz, kaçınılması gerekenler, hakkınızda sıkça sorulan sorular, vs vs…Kullanım kılavuzları zaten sıkıcı. Siz sıkıcı diye bilinen bir kitapçığı kendi esprili yaklaşımınızla nasıl eğlenceli bir hale dönüştürebildiğinizi gösteriyorsunuz. Kutuya ayrıca içinde resimlerle, grafiklerle zengileştirilmiş, özgeçmişinizin olduğu bir de cd veya dvd’yi atıyorsunuz. Başka ne ilginç (ancak işle ve sizle alakalı) olduğunu düşünüyorsanız atın kutunun içine, gönderin şirkete”

“Girmek istediğiniz şirkette şimdiden çalıştığınızı ve burada 5 sene sonra yaratacağınız farkı başarmış olduğunuzu hayal edin. Bu başarı hikayenizin de bir dergide kapak olduğunu. Yazın başarınızın detaylarını, iş sonuçlarına olan etkisini, nasıl yaptığınızı… Yapıştırın bir dergiye, sanki gerçekten yayınlanmış gibi. Dergi olsun sizin CV’niz.”

 “İstediğiniz şirketin gönüllü gözlemcisi, muhabiri olun. O şirketin ürün veya servislerinin kullanıcılarını satın alırken ve kullanırken gözlemleyin. Video’ya kaydedin ilginç olanlarını. Hazırlayacağınız sunumda öğrendiğiniz kullanıcı deneyimini kendi önerilerinizle birleştirin. Neler yapabileceğinizi, düşünme gücünüzü ve isteğinizi – kuru vaadlerin ötesinde – gösterin.”

FARKI YARATAN

    “Büyük balığın küçük balığı yuttuğu dünyadan, hızlı balığın yavaş balığı  yuttuğu dünyaya doğru gidiyoruz.”

      Eğer tutucu iseniz, siz ölmüşsünüz. Radikal olmayanlar gemiyi kaçırıyorlar..

     “Problem yeni  ve yaratıcı fikirleri nasıl zihnimize alacağımız değil, eskileri nasıl atacağımızda yatıyor.”

SOKRATES’İN ÜÇ FİLTRE TESTİ

SOKRATES’İN ÜÇ FİLTRE TESTİ

Bir gün bir tanıdık, büyük filozofa rastladı ve dedi ki;
-Arkadaşınla ilgili ne duyduğumu biliyor musun? 
-Bir dakika bekle diye cevap verdi Sokrat.
-Bana bir şey söylemeden evvel senin küçük bir testten geçmeni istiyorum. Buna “Üçlü Filtre Testi” deniyor.
-Üçlü Filtre?
-Doğru, diye devam etti Sokrat.
-Benimle arkadaşım hakkında konuşmaya başlamadan önce, bir süre durup
ne söyleyeceğini filtre etmek, iyi bir fikir olabilir.
-Birinci filtre ”Gerçek Filtresi” Bana birazdan söyleyeceğin şeyin tam anlamıyla gerçek oldugundan emin misin?
-Hayır, dedi adam ” Aslında bunu sadece duydum ve ….
-Tamam, dedi Sokrat. Öyleyse, sen bunun gerçekten doğru olup olmadığını da bilmiyorsun.
-Şimdi ikinci filtreyi deneyelim, ”İyilik Filtresi” Arkadaşım hakkında bana
söylemek üzere olduğun şey iyi bir şey mi? 
-Hayır, tam tersi…
-Öyleyse, diye devam etti Sokrat. Onun hakkında bana kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğru olduğundan emin değilsin. Fakat yine de testi geçebilirsin, çünkü geriye bir filtre daha kaldı.
-“İşe Yararlılık Filtresi” Bana arkadaşım hakkında söyleyeceğin şey benim de işime yarar mı?
-Hayır, gercekten değil.
-İyi, diye tamamladı Sokrat. Eğer, bana söyleyeceğin şey doğru değilse, iyi değilse ve işe yarar, faydalı değilse bana niye söyleyesin ki ?

“Alıntı”

Mutlu Yıllar

Yeni şeyler öğrendiğimiz, hata yapmaktan korkmadığımız, değiştiğimiz, geliştiğimiz, bakış açımızı daha da genişlettiğimiz bir yıl olsun 2013..christmas_socialMerry-Christmas-christmas-32793663-1280-800

Bu yılda yine donmayalım, durmayalım, durumu kabullenmeyelim, sorgulayalım , mükemmele erişemeyeceğiz endişesi ile yeni başlangıçlara adım atmaktan çekinmeyelim.

2013’de yapmaktan korktuğumuz her ne ise onu mutlaka yapalım J

Değişim Cesaretimizin bol olduğu, yoklardan var yaratacak düşüncelerin bize her daim eşlik ettiği bir yıl olsun.

Hayata değer katan dostlarınızla, keyifli sofralarda yeni heyecanlar mutluluklar yaşatsın. Önce Sağlık, bolca kazanç, bi dolu mutluluk barındırsın. Sevdikleriniz hep yanınızda hissettiğiniz Mükemmel bir  yeni yıl dilerim

Sevgiler

Fatoş  Şerifaki

METOT

İlk Kez bir tiyatro oyununu izlerken Meslek gözlüğünü takarak izledim. Bir duayen meslektaş, arkadaş, dost tavsiyesiyle bütün planları değiştirip kimselere haber vermeden ilk kez tek başına biletimi alıp gittim Metot ’u izlemeye.

Öncelikle kendi adıma çok üzüldüm 10 yıllık kendi ifadeleri ile 3650 günlük bir tiyatro topluluğunu es geçtiğim için. Sait Faik’in “Semaver” ve “Kumpanya” öykülerinden adını seçmiş bir topluluk  Semaver Kumpanya.

Oyunun tanıtımında ifade edilişi “Bir şirketin toplantı odası; iş görüşmesine gelen dört kişi, tüm hünerlerini ortaya koyup, işi kapmak için gizem dolu çeşitli sınavlardan geçecekler. Semaver Kumpanya’nın sunduğu bu psikolojik gerilimi, nefeslerinizi tutarak izleyeceksiniz.”

 Müthiş kaleme alınmış bir eser sürekli yükselen oyunculuklarla hayata geçiyor.  Mekan, kostüm, ışıklar çok güzel tasarlanmış. Çoğu zaman kendimi mülakatın içinde hissediyorum ve müdahale etme ,soru sorma hissi yaşıyorum evet aynen oyun beni içine alıyor ve kendimi zor tutuyorum iç sesimi yükseltip dahil olmamak adına. Çoğu zaman büyük kahkahaların altında büyük sistem eleştirileri ve derin düşüncelere sevk ediyor beni ve tek perde 2 saat boyunca hiç ama hiç oyundan kopmuyorum.

Image

 Ve oyunun sonunda aklıma gelen ilk cümle ;  Evet aynen öyle bu öyle bir süreç ki her iki tarafta strateji, maskeler ve oyun saç ayaklarında var olanı değil olması gereken rolü tasarlıyor  üstleniyor sonunda mı elbette ki süreci daha profesyonel olan kazanıyor.

Masanın hangi tarafında olduğu çok mühim değil ancak  Mülakat sürecinin içinde olan herkesin izlemesi gereken ancak İnsan Kaynakları profesyonelleri ve bu işe gönlünü vermiş kişilerin ise muhakkak ki izlemesi gereken bir oyun.

Teşekkürler Semaver Kumpanya, teşekkürler metot oyununa emeği gecen herkes. Müthiş keyifli bir akşam yaşattınız.

Topluluğun Turne ve oyun programını http://www.semaverkumpanya.com adresinden ve twitter’dan @smvrkumpanya üzerinden takip edebilirsiniz.

Yine bekleriz defalarca aynı hazzı alarak izleyeceğim bir oyun..

Teşekkürler

Fatoş Şerifaki

Image

FIRTINADA UYUYABİLİR MİSİN?

Yıllar önce bir çiftçi, fırtınası bol olan bir tepede bir çiftlik satın almıştı. Yerleştikten sonra ilk işi bir yardımcı aramak oldu. Ama ne yakındaki köylerden ne de uzaktakilerden kimse onun çiftliğinde çalışmak istemiyordu. Müracaatçıların hepsi çiftliğin yerini görünce çalışmaktan vazgeçiyor, burası fırtınalıdır, siz de vazgeçseniz iyi olur diyorlardı.

Nihayet çelimsiz, orta yaşı geçkince bir adam işi kabul etti. Adamın haline bakıp ‘çiftlik işlerinden anlar mısın?’ diye sormadan edemedi çiflik sahibi. ‘Sayılır’ dedi adam, ‘fırtına çıktığında uyuyabilirim’.Bu ilgisiz sözü biraz düşündü, sonra boşverip çaresiz adamı işe aldı.Haftalar geçtikçe adamın çiftlik işlerini düzenli olarak yürüttüğünü de görünce içi rahatladı. Ta ki o fırtınaya kadar:

Gece yarısı, fırtınanın o müthiş uğultusuyla uyandı. Öyle ki, bina çatırdıyordu. Yatağından fırladı, adamın odasına koştu: ‘Kalk, kalk!
Fırtına çıktı. Herşeyi uçurmadan yapabileceklerimizi yapalım.’ Adam yatağından bile doğrulmadan mırıldandı: ‘Boşverin efendim, gidin yatın. İşe girerken ben size fırtına çıktığında uyuyabilirim demiştim ya.’ Çiftçi adamın rahatlığına çıldırmıştı. Ertesi sabah ilk işi onu kovmak olacaktı, ama şimdi fırtınaya bir çare bulmak gerekiyordu.

Dışarı çıktı, saman balyalarına koştu: A-aa! Saman balyaları birleştirilmiş, üzeri muşamba ile örtülmüş, sıkıca bağlanmıştı. Ahır koştu. İneklerin tamamı bahçeden ahıra sokulmuş, ahırın kapısı desteklenmişti. Tekrar evine yöneldi; evin kepenklerinin tamamı kapatılmıştı. Çiftçi rahatlamış bir halde odasına döndü, yatağına yattı.  Fırtına uğuldamaya devam ediyordu. Gülümsedi ve gözlerini kapatırken mırıldandı: “Fırtına çıktığında uyuyabilirim”

Performans Değerlendirme Terimleri..

Motivasyonu yüksek : Sazan gibi her işe atlayan, bilumum angaryayı yüklenebilir şahsiyet

Etkili sunuş yeteneğine sahip
 : Ortalamanın üzerinde güzel/yakışıklı kişi;

Beden dilini kullanabilen
 : “Bi su alabilir miyim” bile derken kaşı gözü oynayan sakat kişilik! Ne yapacağı belli olmaz.

Problem çözme yeteneği olan
 : Havuz problemleri çözerek büyümüş olduğundan her konuda çözülecek bir problem arayan, rahatsız mizaçlı; problem çözebiliyorsa, problem de çıkartabilir, dikkatle izlenmesi gerekir.

Takım çalışmasına yatkın
 : İki eliyle bi şeyi doğrultamayan, lakin kalabalığın arasında kaynamayı becerebilen ve iş yapıyor imaji çizebilen !

Stresle başa çıkabilir
 : Dünya yansa umurunda olmayan rahat kisilik, gevseklikte ve lakaytlıkta sınır tanımayan.

Zamanı iyi kullanan
 : Müdürünün ruhu bile duymadan, mesai saatleri içinde kahve içip fal baktıran, internette gezip solitaire oynayan, icabında kuaföre gidip saç-baş bile yaptıran, yaratıcı, neşeli, eğlenceli kişilik;

Değişime açık
 : Yalaka, bukalemun, fırıldak kişilik

Koç’luk yapabilir : Ara gaz verip çalışanları bedavaya çalısmaya ikna edebilen kişi.

Etkili satış becerilerine sahip : Ağızlarindan girip  burunlarından çıkmak suretiyle, müşterileri kandırmayı başarabilen tilki şahsiyet; her şeyi satabilir bu tipler, sizi de satabilir, dikkatli olun.

Müsteri odaklı
 : Şirkete karşı müşterilerle ittifak yapan hain tip; brutus.

Temsil yeteneği olan
 : Her toplantıda basına demeç veriyormusçası na havalara giren, kendini  bir şey sanan, …. havada kişilik

Uyumlu 
: Suya sabuna dokunmayan, etliye sütlüye karışmayan silik kişican, TRT’nin beraber ve solo sarkılar korosunda 30 yıl soloya çıkmadan durabilir, otistik de olabilir.

Dışarıya acık bir kişiliğe sahip
 : Sürekli ofis dışında

İyi iletişim becerilerine sahip
 : Sürekli telefonla konuşur

Ortalama bir eleman
 : Kafası pek basmaz

Üstün niteliklere sahip
 : Şimdiye kadar önemli bir hata yapmadı

İşi her zaman birinci önceliktir
 : Flört bulamayacak kadar çirkin

Sosyal hayatında aktif
 : Sürekli kafa çeker

Ailesinin sosyal hayatı aktiftir
 : Eşi ve çocukları da kafa çeker

Bağımsız çalışabilir
 : Kimse tam olarak ne iş yaptığını bilmez

Süratli düşünür
 : İyi bahaneler uydurur

Dikkatlice düşünür
 : Karar veremez

Mantığını iyi kullanır
 : İşi başkasına yaptırır

Kendini çok iyi ifade edebilir
 : Türkçe konuşabilir

Liderlik yeteneklerine sahiptir
 : Uzun boyludur veya bağıra çağıra konuşur

Geleceği çok iyi okur
 : Bayağı şanslıdır

Neşesi yerindedir
 : Belden aşağı birçok fıkra bilir

Kariyerine çok önem verir
 : Adamı arkadan bıçaklayabilir

Sadıktır ve güvenilirdir
 : Başka yerde iş bulamamıstır.. .

 

ALINTI

Hissettirmek

Bu olay 14 ekim 1998 de kıtalar arası bir uçuş esnasında  gerçekleşmiş.

Bir kadın, …uçakta zenci bir adamın yanında oturuyordu. Durumdan rahatsızlığını belli edercesine, hostesten başka bir yer bulmasını istedi, zira öylesine sevimsiz birinin yanında oturamazdı. Hostestüm uçağın dolu olduğunu fakat birinci sınıfta yer olup olmadığına bakacağını söyledi.

Diğer yolcular şaşkınlık olayı izliyorlardı, Zavallı adamcağız çok kötü bir durumda olmasına rağmen cevap vermemeyi tercih etti. Bu yüksek tansiyondakidurumda kadın, birinci sınıfta ve o adamdan uzak uçabileceğindentatmin olmuş, hostesin dönmesini bekliyordu.

Birkaç dakika sonra geri gelen hostes, kadına: “Çok özür dilerim geciktim. Birinci sınıfta bir yer buldum… Bu yeri bulmak biraz zamanımı aldı, sonra yer değişikliği için pilottan izi almam gerekiyordu. ‘Hiç kimse sorun yaratan bir diğerinin yanında oturmak mecburiyetinde tutulamaz’ dedi ve bu izni verdi.”

Diğer yolcular kulaklarına inanamıyorlardı, bu esnada kadın da bir zafer kazanmış gibi yerinden kalkmaya hazırlandı. Aynı anda hostes, oturmakta olan zenciye dönerek:

“Beyefendi, sizi uçağın birinci sınıfındaki yeni yerinize götürmemiçin beni takip eder misiniz lütfen?

Seyahat firmamız adına kaptan pilotumuz sizden böyle nahoş bir olay yaratan kimsenin yanında oturmak mecburiyetinde bırakıldığınız için çok özür diliyor.”Tüm yolcular hep birlikte, bu olayı iyi bir biçimde sonuçlandıran uçak personelini alkışlayarak tebrik ettiler.

O yıl, kaptan pilot ve hostes uçaktaki davranışlarından dolayı ödüllendirildiler. Aşağıdaki mesaj, tüm ofislere personelin görebileceği bir biçimde iletildi:

“İnsanlar onlara ne söylediğinizi unutabilirler. İnsanlar onlara ne yaptığınızı da unutabilirler. Ama insanlar, onlara kendilerini nasıl hissettirdiğinizi asla unutmazlar.”

Alıntı

Aptal Puma Sendromu

Doğada avını yakalamak için kar-zarar hesabı yapan tek hayvan pumadır. Pumalar avlarının onların öğün ihtiyaçlarını karşılama durumlarını hesaplayarak peşinden koşarlar. Örneğin bir öğünlük bir tavşan için yüz metre koşarken, 2-3 öğünlük bir geyik için 1 kilometre koşabilirler. İş hayatında da “puma” örnek alınır ve az kazanç peşinde çok emek, para ve zaman kaybedilmesi de “aptal puma sendromu” diye adlandırılır.

İş hayatı dışında da , kişisel alanımızda, günlük yaşamımızda bizler de “aptal puma” olmayı seçmezsek, kazançlarımız oranında zamanımız, zihnimizi, duygularımızı harcamayı başarırsak, hem daha sade hem de daha verimli bir yaşama, dolayısıyla şikayetsiz, huzurlu, tatminkar bir yaşama kavuşuruz.

Enerjimizi yaşamımızdaki fayda hesabına göre sarfetmenin en büyük kazancı da mutluluğumuzdaki artış, memnuniyetsizlikteki azalış olacaktır.

Alıntı

 

http://www.ntvmsnbc.com/id/24948994/